Türkiye’nin iklimi ve Bitki Örtüsü

Türkiye’nin iklimi ve Bitki Örtüsü

Türkiye’de İklimi Etkileyen Faktörler
– Matematik konum; Türkiye orta kuşakta yer alması nedeniyle, dört mevsimi belirgin olarak yaşar.
– Özel konum;
✦ Çevresindeki denizler iklimin ılımanlaşmasını ve kıyı bölgelerin yağış miktarlarının artmasını sağlar.
✦ Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe karasallık artar (Aşırı ısınma ve soğuma).
✦ Güneyde yer alan çöller ısıtıcı, kuzeydeki Avrupa ve Sibirya soğutucu etkide bulunur.
✦ Türkiye yaz mevsiminde Asor ve Basra basınç sistemlerinin etkisi altındadır. Kış mevsiminde ise İzlanda ve
Sibirya basınç sistemleri Türkiye’yi etkisi altına alır.

– Yeryüzü şekilleri de Türkiye iklimini oldukça önemli şekilde etkiler.
✦ Dağların uzanış doğrultusu denizin olumlu etkilerinin Karadeniz ve Akdeniz Bölgeleri’nde iç kesimlere ulaşmasını engeller.
✦ Ülkemizde güneyden kuzeye enleme bağlı olarak, batıdan doğuya doğru ise yükselti nedeniyle sıcaklıklar düşer.
✦ Türkiye’de güney yamaçlar Güneşe göre konum (bakı) nedeniyle daha sıcaktır. Bu nedenle yerleşmeler özellikle
dağların güney yamaçlarında yoğunlaşmıştır.

Türkiye’de rüzgarlar KAYIPSAKAL kelimesiyle nitelenir. Bu kelimelerdeki sessiz harfler kuzeybatıdan başlayarak rüzgarların baş harflerini gösterir. Kuzeybatı-Karayel, Kuzey-Yıldız, Kuzeydoğu-Poyraz, Güneydoğu-Samyeli (Keşişleme), Güney-Kıble, Güneybatı-Lodos. Doğudan esen rüzgarlar gün doğusu, batıdan esenler gün batısı olarak adlandırılır.

Türkiye’de Sıcaklık Dağılışı
Sıcaklık dağılışını etkileyen önemli noktalardan birisi karasallıktır. Karasallık iç bölgelere gidildikçe deniz etkisinden uzaklaşılması ile ortaya çıkar. Karasal iklimlerin yaşandığı bu bölgelerde sıcaklık farkları fazla, kış sıcaklıkları düşük, kar ve don olayları yoğundur. Ülkemizde karasallığın en fazla yaşandığı bölge Doğu Anadolu’dur. Bu bölgede devreye yükselti de girmiştir. Ülkemizde özel konum nedeniyle üç farklı iklim tipi, matematik konum (enlem) etkisiyle dört mevsim bir arada yaşanmaktadır.

1. Türkiye’de güneyden kuzeye gidildikçe sıcaklık azalır. En yüksek sıcaklık ortalamalarına güney bölgelerimizde,
en düşük sıcaklık ortalamalarına kuzey bölgelerimizde rastlanılır. (Enlem etkisi)
2. Kıyı bölgelerin tümünde yıllık sıcaklık ortalaması 10°C’den yüksektir (Deniz etkisi).
3. Batıdan doğuya gidildikçe genel olarak sıcaklık azalır (Yükselti–Karasallık).
4. Yaz mevsiminde en sıcak bölge Güneydoğu Anadolu’dur (Karasallık ve Enlem).
5. Kış mevsiminde en ılık bölge Akdeniz’dir (Enlem-Deniz etkisi).
6. Kış mevsiminde en soğuk bölge Doğu Anadolu’dur (Yükselti, Karasallık).
7. Yıllık ve günlük sıcaklık farklarının en az olduğu bölge Karadeniz’dir (Nem fazlalığı).
8. Yıllık sıcaklık farkının en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu’dur (Yükselti, Karasallık).
9. Kıyılardan uzaklaşıldıkça sıcaklık ortalaması düşer, sıcaklık farkı artar (Karasallık- Yükselti).
10. Yaz mevsiminde en serin bölge Karadeniz’dir (Enlem, Nemlilik).
11. Kıyı ile iç bölgeler arasındaki sıcaklık farkı yazın azalır, kışın artar.

Yer yüzünden yükseldikçe her 200 metrede 1º C sıcaklık düşer. Örneğin, 2000 metre yükseklikteki 0º C olan sıcaklık değeri, deniz düzeyine indirgenirse, 10º C bulunmuş olur. Bu şekilde hazırlanan haritalarda yüksek alanlarda gerçek sıcaklık ile indirgenmiş sıcaklık arasında önemli farklılıklar gözlenir. Ülkemizde gerçek sıcaklık ile indirgenmiş sıcaklık arasındaki farkın en az olduğu bölge Marmara Bölgesi, en fazla olduğu bölge ise Doğu Anadolu Bölgesi’dir.

Türkiye’de Yağış Dağılışı
1. Yer şekilleri ile yağış arasında paralellik gözlenir. Yüksek dağların kıyıya paralel uzandığı yöreler bol yağış alırken, iç bölgelerdeki çanak ve çukurlar az yağış alır.
2. En fazla yağış alan yerler kuzey ve güney kıyılarımızdır (Deniz etkisi ve dağların kıyıya paralel uzanması).
3. Batı bölgelerimizin kıyı kesimleri fazla yağış almaz (Yükselti azlığı, dağların kıyıya dik uzanması).
4. En fazla yağış alan bölge Karadeniz, en az yağış alan bölge ise İç Anadolu’dur (Dağlarla çevrili olma, denizden uzaklık).
5. Kuzey ve güney bölgelerimizdeki sıradağların kıyıya dönük yamaçları içe dönük yamaçlardan fazla yağış alır (Deniz etkisi).
6. En fazla yağış alan yöreler; Doğu Karadeniz, (Rize, Giresun, Ordu) Batı Karadeniz, (Zonguldak, Bartın), Menteşe Yöresi (Muğla) Batı, Orta ve Güneydoğu Toroslardır (Antalya, Hatay, Bitlis). En az yağış alan yöreler ise; İç Anadolu, Trakya ve Güneydoğu Anadolu’nun düzlükleri ile Doğu Anadolu’daki çöküntü ovalarıdır (Iğdır, Erzincan, Malatya).
7. Genelde kıyılardan uzaklaşıldıkça yağış azalır (Deniz etkisi).
8. Aynı enlemlerdeki Doğu Anadolu, İç Anadolu’dan daha fazla yağış alır (Yükselti).
9. Akdeniz, Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu en fazla yağışı kış, İç Anadolu ilkbahar, Karadeniz sonbahar, Erzurum-Kars Bölümü ise yazın alır.
10. Kar yağışı ve donma olaylarının en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu’dur (Yükselti-karasallık).
11. Fiziksel ufalanma özellikle iç bölgelerde fazladır (Sıcaklık farkının fazla olması). Kimyasal ayrışma ise en fazla Karadeniz Bölgesi’nde gözlenmektedir.
✦ Ülkemizde çok kısa mesafelerde sıcaklık, yağış ve iklim koşullarında büyük farklılıkların görülmesi yer şekillerinin çeşitliliği ile ilgilidir.
✦ Van, Beyşehir, İznik, Eğirdir gibi merkezlerde günlük sıcaklık farkının az olması nemlilik ile ilgilidir (Göllerin bulunması).
✦ Üç yanı denizlerle çevrili olmasına karşın ülkemizin büyük bölümü deniz etkisine kapalı ve karasaldır. Bu durumun nedeni kuzey ve güney bölgelerimizde dağların kıyıya paralel uzanmasıdır.
✦ Ülkemizde ortalama karla örtülü gün sayısı, kıyı bölgelerinden iç kesimlere ve batıdan doğuya gidildikçe artar
(Yükselti-Karasallık).

Türkiye’de Nemlilik

Türkiye’de Yağış Tipleri

Yamaç Yağışları: Nemli hava kütlelerinin dağlara çarparak yükselmesi ve yoğunlaşması sonucunda gözlenen yağış tipidir. En çok Doğu ve Batı Karadeniz Bölümleri, Yıldız Dağları, Menteşe Yöresi, Toros Dağları, Amanos Dağları’nda (Hatay) gözlenir.
Konveksiyonel Yağışlar: Ani ısınmalar sonucunda yükselen hava kütlelerinin yoğunlaşması sonucunda oluşur. Özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde bahar aylarında gözlenir (Ahmak ıslatan ve Kırkikindi yağışları)
Cephe Yağışları: Sıcak hava kütlesinin soğuk hava kütlesinin üzerine doğru hareket ederek yükselmesi ve yoğunlaşması sonucunda oluşan yağış tipidir. En çok kış mevsiminde Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde gözlenir.

Türkiye’de İklim Tipleri

Karadeniz İklimi
✦ Yağış rejimi düzenlidir. Her mevsim yağış alır.
✦ Sıcaklık ortalamaları 0 derecenin altına düşmez.
✦ En fazla yağışı sonbahar mevsiminde alır.
✦ Bulutlanma ve sis oluşumu fazladır.
✦ Yazlar serin, kışlar ılık geçer.

Akdeniz İklimi
✦ Yağışlar mevsimlere düzensiz dağılmıştır.
✦ Sıcaklık ortalamaları 0 derecenin altına düşmez.
✦ En fazla yağışı kış mevsiminde alır.
✦ Kış mevsiminde iklim ılımandır.
✦ Türkiye kıyılarında genellikle Akdeniz iklimi gözlenir.
✦ Yaz kuraklıkları belirgindir.

Karasal İklim
✦ Yağışlar mevsimlere düzensiz dağılmıştır.
✦ Sıcaklık ortalamaları kış mevsiminde 0 derecenin altına düşer.
✦ En fazla yağışı ilkbahar mevsiminde alır.
✦ İç bölgelerin genelinde karasal iklim gözlenir.
✦ Yaz kuraklıkları belirgindir.

Sert Karasal İklim
✦ Yaz yağışlarının gözlendiği tek bölge Erzurum-Kars yöresidir.
✦ Sıcaklık ortalamaları kış mevsiminde çok düşüktür.
✦ En fazla yağışı yaz mevsiminde alır.
✦ Yaz kuraklıkları yaşanmaz.

Türkiye’de Bitki Örtüsü
Bitki örtüsü insan ve diğer canlıların yaşamında büyük öneme sahiptir. Ülkemizde 12.000’in üzerinde bitki türü
bulunur. Ülkemizde bitki örtüsünün çeşitlilik arz etmesinin nedenleri şunlardır.
– İklim çeşitliliğinin gözlenmesi
– Yeryüzü şekillerinin çeşitlilik arz etmesi
– Toprak ve ana kaya çeşitlerinin zengin olması
– Üç kıtanın kesişim noktasında yer alması
– İnsan ve diğer canlıların etkileri
– Buzul dönemlerinin etkileri
Dünyada yalnızca tek bir bölgede gözlenen bitki türlerine “endemik” adı verilir. Ülkemizde çok sayıda endemik bitki bulunmaktadır.

Bitkiler diğer canlılar gibi bulundukları coğrafi ortamın doğal koşullarına uyum sağlamaya çalışırlar. Sıcaklık değerleri düştükçe itkilerde yaprak boyutu küçülür, kabuk kalınlığı ve sertlik artar. Ülkemizde bitki örtüsünde tipik bir katlaşma mevcuttur. Özellikle kıyı kesimlerde bu katlaşma kolayca seçilmektedir. Ayrıca Dünya üzerinde de bitkiler Ekvator’dan kutuplara doğru bir katlaşma gösterirler. Bu nedenle ülkemizde Akdeniz’de ormanlar 2400 metreye, Ege’de 2100 metreye, Karadeniz’de 1900 metreye kadar çıkarlar (Enlem).

UYARI : Türkiye’nin en az yağış alan sahası Konya-Tuz Gölü çevresidir. Ancak en kurak bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Bu durumun ortaya çıkmasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yağışların sıcaklık nedeniyle hemen buharlaşarak ortadan kalkması etkili olmaktadır. Kuraklığın en az yaşandığı bölge ise Karadeniz Bölgesi’dir.

ORMANLAR

1. Karadeniz Ormanları:
Türkiye ormanlarının %27’sini oluşturur. Nem ve yağış fazla olduğundan çeşitlilik fazla ve bitki örtüsü gürdür. Bu
ormanlar;
✦ Doğudan batıya
✦ Alçaktan yükseğe
✦ Kuzeyden güneye doğru yükselti ve yağış miktarının değişmesine paralel olarak farklılaşır.

2. Batı Anadolu Ormanları:
Çanakkale Boğazı ile Ege Kıyılarını kapsar. Kuzeyde Karadeniz ormanlarındaki benzerlik güneye doğru Akdeniz ormanlarına dönüşür.

3. Akdeniz Ormanları:
Karadeniz ormanlarından farkı kuraklığa dayanıklı olmalarıdır. Kıyıda 1000 m.lere kadar çıkan Maki kuşağının
sona erdiği yerde başlayan orman kuşağı Toros Dağları boyunca uzanır. Sadece kuraklığa dayanabilen iğne yapraklı ormanlar yer alır. Bu ormanlar Karadeniz ormanları kadar gür değildir.

4. Doğu ve İç Anadolu Ormanları:
İç kesimlerde sık olmamakla birlikte dağların yağış alan yüksek yerlerinde bulunurlar. Daha alçak yerlerde ise insanların tahribi sonucu yok edilmiş orman artıkları olan tek tük ağaçlar vardır (Antropojen Bozkır).

UYARI : Ülkemizde özellikle güney bölgelerde orman yangınları ciddi sorunlardan birini oluşturmaktadır. Orman yangınlarına büyük ölçüde insan faaliyetleri sebep olmaktadır. Ayrıca yıldırım düşmesi gibi
etkenlerde zaman zaman orman yangınlarına neden olabilmektedir.
Orman yangınlarından korunma yolları
– İnsanların orman yangınları konusunda eğitilmesi
– Orman gözetleme kulelerinin yaygınlaştırılması
– Orman içlerine yollar açılması
– Piknik alanlarında ateş yakılmasına engel olunması
– Anız (harman edilmiş tarlanın yakılarak temizlenmesi) yakma olayına engel olunması
– Orman yangınlarına havadan ve karadan müdahale edebilecek şekilde teknolojinin kullanılması

MAKİ
Akdeniz iklimi etkisindeki kıyı bölgelerimizde insanların tahrip ettiği orman kuşağının yerine oluşan bitki topluluğudur. Makiler çalı yada ağaççık olarak tanımlanır. Yüzlerce çeşidi vardır. (Mersin, Sandal, Zakkum, Zeytin, Kocayemiş, Keçiboynuzu v.s. bazılarıdır. ) Makiler tüm kıyılarımızda görülür. Ancak Güney kıyılarımızdan kuzeye doğru yükselti basamakları ve çeşitleri değişir (enlemin etkisi). Akdeniz’de 800-1000m’lere Ege’de 500-600m’lere Marmara’da ise 300m’ye kadar yetişebilirler.

BOZKIR
İklim şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmadığı yarı kurak yerlerdeki otsu, dikensi küçük çalı topluluklarıdır. İlkbahar aylarında yemyeşil olan bu ot toplulukları, yaz kuraklığı ile sapsarı kurak ve çorak çalı topluluğuna dönüşür. İç bölgelerimizdeki alçak (çukur) alanlarda yayılan bozkırlar yağışın arttığı dağ yamaçlarında yerlerini iğne yapraklı ormanlara bırakır. İç Anadolu’da bir çok yerde bu ormana geçiş kuşağı birden olmaz. Çünkü; insan tahribi sonucu eskiden orman olan alanlar, tek tük ağaçlardan ibaret olan Antropojen (Bozulmuş) bozkırlara dönüşmüştür. Doğu Anadolu’da yüksek platolardaki bozkırlar kurak bir yaz yaşamadıkları için yazın yeşil kalırlar. Bu yüzden buralarda büyükbaş mera hayvancılığı yaygındır.

DAĞ ÇAYIRLARI (Alpin Çayırlar)
Ormanların yetişemeyeceği kadar soğuk ve az nemli yükseltilerde görülen yazın yeşeren kışın kar altında kalan
soğuğa dayanıklı ot topluluklarıdır. Ülkemizde yüksek dağlık alanlarda gözlenmektedir.

UYARI : Bitki örtüsü ile ilgili bazı kavramlar;
Geniş Yapraklı Ağaçlar: Kayın,Kestane,Meşe, Dişbudak,Ihlamur, Kavak,Gürgen,Akçağaç
İğne Yapraklı Ağaçlar: Ladin, Köknar, Sarıçam, Karaçam, Kızılçam
Psödömaki: Karadeniz kıyı kesimindeki orman örtüsünün ortadan kalkmasıyla ortaya çıkan kısa boylu çalılardır.
Garig: Akdeniz bölgesinde maki ve kızılçam örtüsünün ortadan kalkmasıyla ortaya çıkan daha kısa
boylu makilerdir. Bazı türleri abdest bozan, diken çalısı, nane, funda ve Yasemin’dir.

ByGeo: Coğrafya hayata bakış açım, hayat felsefem..