Hidroponik Tarım (Topraksız Tarım)
Su kültürü yöntemleri arasında, Besleyici Film Tekniği olarak Türkçeleştirebileceğimiz, orijinal adı ile Nutrient Film Technique (NFT) ticari kullanımı olan bir yetiştirme tekniğidir. Bu sistemde bitkiler, kökleri boyunca ince bir tabaka halinde -birkaç mm derinliğinde dolaştırılan besin çözeltisinde yetiştirilmektedirler. Ancak kesintisiz elektrik enerjisi ve besin çözeltisinin sürekli kontrolünü gerektirmesi, ayrıca yaz aylarında besin çözeltisinin sıcaklığının aşırı yükselmesi nedeniyle ülkemizde kullanımı güç görünmektedir (Gül ve ark., 1988). Bitkiler topraktaki besinlerin yerine bitkinin ihtiyacı olan mineralleri içeren bir besin solüsyonundan faydalanırlar. Bundan dolayı, toprağın tamamında mineral aramak yerine, bitkiler besinleri kolay bir şekilde ve direkt olarak besin solüsyonundan alabilirler. Bitkileri ve bitkilerin kök sistemlerini desteklemek için genellikle kum, turba, vermikülit, perlit, hindistan cevizi, kaya yünü veya genleştirilmiş kil agregası gibi yetiştirme ortamları kullanılır ve bunların kökler etrafındaki nemi tutma olasılıkları yüksektir.Yetiştirme ortamının kendisi bir besin kaynağı değildir.
Topraksız yetiştiriciliğin geleneksel yetiştiriciliğe göre üstün, olumlu ve olumsuz yanları şu şekilde özetlenebilir.
Topraksız tarımın olumlu yanları: toprağın bulunmadığı veya kalitesinin üretim için yeterli olmadığı yerlerde yetiştiricilik yapılabilir, bitki besleme kontrol altına alınabilir, işgücü azaltılabilir, kolay ve homojen bir sulama yapılabilir, sterilizasyonun kolaylığı sağlanabilir, verim ve kalite arttırılabilir, toprağın uygun olmadığı yerlerde yetiştiricilik sağlanabilir ve kapalı sistemlerle su tasarrufu elde edilebilir, su ve besin maddeleri etkin bir şekilde kullanılabilir, su ve gübre kullanımı büyük oranda azaltılabilir bunlar gibi birçok olumlu yönleri bulunmaktadır.
Olumsuz yanları ise; maliyet artar, fazla teknik bilgi ve modern sera gerektirir, kaya yünü ve cocopeat gibi havuzsuz açık sistemlerin aşırı çevre kirliliği yaratır, havuzlu perlit sisteminin ise onlardan daha düşük fakat BFT’ den daha yüksek çevre kirliliğine yol açar, kapalı sistemlerde kök hastalığı oluşursa kolayca yayılır, toprağın tamponluk kapasitesi (pH ve besin element değişimlerine karşı koyma gücü) yüksek olmasına rağmen topraksız kültürde bunun çok düşük olması nedeniyle pH ve besin element seviyelerinde yapılan hataların ürüne hemen zarar verir, motopomp bozukluğu veya elektrik kesilmesi nedeniyle özellikle BFT’ de bitkiler hemen zarar görür, çözelti tuzluluğu aşırı yükselirse verim ve kalite azalır ve kaya yünü atıklarının toprakla karıştırılmasının güçlüğü nedeniyle toprağa kolayca karıştırılan ve toprağın yapısını düzelten perlit ve diğer organik ortamlara göre daha fazla çevre kirliliği yaratır.
Topraksız tarımın en yoğun olarak kullanıldığı ülkelerin başında Hollanda ve Belçika gelmektedir. Bu iki ülkenin seralarının toplam yüzde 95’inde topraksız tarım yapılmaktadır. Türkiye’de ise özellikle son bir yıldır yatırımcılar bu alana akın etmiş durumdadır. Türkiye’deki son tabloya göre toplam 48 bin hektar seranın yaklaşık 4 bin dönümünde, topraksız tarım uygulamasına geçilmiştir. Adana’dan Denizli’ye, Mersin’den, Afyon’a kadar birçok ilde yatırımcıların arazi aldığı topraksız tarımda yatırım maliyeti metrekare bazında ortalama 60 Euro olarak hesaplanmaktadır. Ülkemizde 1960’ da topraksız tarım konusunda ilk çalışmaları başlatan Prof. Dr. Ayten Sevgican olmuştur. 1995’ de Antalya’ nın Serik ilçesinde Agroser şirketiyle ilk tesis kurulmuş ve bugün 5000 dekara ulaşmıştır. Henüz çok başında olsa da Türkiye de bu uygulamanın içine girmiştir. Türkiye’deki birçok yatırımcı, gelişmeleri uzaktan ama büyük bir ilgiyle izlemektedir. Türkiye’nin her yerinden, her sektörden girişimcilerin ilgi odağındaki topraksız tarım, toprağa göre beş kat daha fazla sağladığı verimle, gelecek dönemin en kârlı işlerinden biri olmaya aday gibi görünmektedir. İlginin nedenlerinden biri de budur. Son yıllarda Türkiye’de hidroponik tarımın önemi anlaşılmıştır. Bu tarım yöntemiyle oluşturulmuş sera alanların sayısı giderek artmaktadır. Ayrıca hidroponik tarım, son yıllarda uzay araştırmalarında da çok sık kullanılan bir yöntem olmuştur. Özellikle Mars, Ay gibi kalıcı insan kolonilerinde yaşayacak olan insanların bu tarımsal yöntem ile sebze ve meyve yetiştirecektir. Hidroponik tarımsal yöntemin ya da bu yöntem ile yetiştirilen ürünlerin, insan sağlığına hiçbir olumsuz yan etkisi bulunmamaktadır.