Türkiye’nin Platoları
Akarsular tarafından derin vadilerle parçalanmış yüksek düzlüklere plato adı verilir. Türkiye’deki platoların bazı özellikleri şunlardır;
• Türkiye’de platolar geniş yer kaplamaktadır. Engebeli ve dağlık bir ülke olmamıza rağmen bu kadar çok plato olmasının sebebi, 3. ve 4. jeolojik zamanlarda ülkemizde gerçekleşen toplu yükselmedir.
• Platoları yaran akarsulardan tarım sulamasında yararlanmak zordur. Çünkü akarsular dar derin vadilerin içinde akarlar.
• Yüksek platolarda büyükbaş mera hayvancılığı, alçak platolarda ise tarım ve küçükbaş hayvancılığı gelişmiştir.
Oluşumlarına Göre Türkiye’nin Platoları
1- Aşınım Platoları
Eski aşınma yüzeylerinin akarsular tarafından parçalanıp yarılmasıyla oluşmuşlardır. Örneğin; Çatalca-Kocaeli platosu ve Karadeniz Bölgesinde yer alan Perşembe Platosu gibi.
NOT: Türkiye’nin platoları içinde en alçak plato Çatalca Kocaeli platosudur. Çatalca-Kocaeli platosu nüfusun en yoğun olduğu, sanayileşmenin en fazla olduğu ve doğal yapının en çok bozulduğu plato özelliğini taşımaktadır.
2- Tabaka Düzlüğü (Yatay Duruşlu) Platoları
Kalın ve sert yapıdaki yatay tabakaların akarsular tarafından parçalanıp yarılmasıyla oluşmuşlardır. Genellikle küçükbaş hayvancılık ve tahıl tarımı yapılan alanlardır. İç Anadolu Bölgesinde yer alan Haymana Platosu, Cihanbeyli Platosu, Obruk Platosu, Bozok Platosu, Uzunyayla Platosu ; Ege Bölgesinde yer alan Yazılıkaya Platosu ; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Gaziantep Platosu ve Şanlıurfa Platosu tabaka düzlüğü platolarına örnektir.
3- Lav Platoları (Volkanik)
Magmanın yeryüzüne çıkıp soğumasıyla oluşan düzlüklerin akarsular tarafından parçalanmasıyla oluşan platolardır.
Ülkemizdeki en yüksek platolar volkanik platolardır.
Toprakları verimlidir. Ancak yükseklik ve iklim şartları elverişsiz olduğu için tarım pek yapılamaz.
Çayır ve iğne yapraklı ormanlar bu platolarda yer alır.
Yağış rejimi ve yükseltisi nedeniyle yazları sıcak ve kurak geçmez.
Örneğin; Erzurum – Kars ve Ardahan platoları ile Niğde Nevşehir Platosu gibi.
4- Karstik Platolar
Kireç taşlarıyla kaplı arazilerde, çözünmeyle düzleşen yüzeylerin akarsular tarafından parçalanmasıyla oluşur.
Akdeniz Bölgesindeki Taşeli Platosu ve Antalya’nın batısındaki Teke Platosu karstik platolara örnek teşkil eder. Bu platoların geçirimli arazi yapısı ve taban suyunun düşük olması toprağın verimsizliğine, dolaylı olarak da nüfusun seyrek olmasına sebebiyet vermiştir.