Geçmişten Günümüze Ekonomik Faaliyetler

Tarih Öncesi Devirlerde Ekonomik Faaliyetlerin Gelişimi

Paleolitik Çağ (Kaba Taş Devri)

Dönem: MÖ 600 000 – 10 000
Tarih öncesi uygarlığının gelişme sürecinde, kültürel evrelerin en uzunu ve 4. jeolojik zamanda buzul çağlarının kültürel karşılığı olan, insanlığın ilk ortaya çıkışından, MÖ yaklaşık 10000 yıl öncesine kadar süren çağdır.

Bu dönem insanlarının ilk yerleşim yerleri doğa şartları nedeniyle mağaralar ya da kaya sığınakları olmuştur. Üretimden uzak, avcılık ve toplayıcılığın esas olduğu bu çağ insanlarının bıraktıkları kültür verileri genellikle, çakmak taşından yontularak oluşturulmuş delici ve kesici aletlerdir. Mağara ve kaya sığınaklarının duvarlarına çizilen resimler yine bu çağın belirgin özelliklerindendir. Anadolu ve Trakya için ise, bugüne kadar bilinen 212 Paleolitik yerleşme arasında İstanbul’da Yarımburgaz, ve Antalya’da Karain mağaraları da bulunmaktadır.

Mezolitik Çağ (Yontma Taş Devri)

Dönem: MÖ 10000-MÖ 6000
Paleolitik Çağ’dan büyük farklılık göstermez. Paleolitik Çağ ile Neolitik Çağ arasında bir geçiş dönemidir. Bu çağın en özgün buluntuları ‘mikrolit’ diye adlandırılan çakmaktaşından yapılmış geometrik biçimli minik aletlerdir. Anadolu’da Mezolitik Çağ’da, Samsun Tekkeköy, Antalya Beldibi ve Belbaşı kaya sığınaklarına rastlanmıştır. Bu çağ, yerleşmelerin ilk ortaya çıktığı dönemdir. insanlar klanlar şeklinde yaşamışlardır.

Klan: Avcılık ve toplayıcılıkla geçimini sağlayan en ilkel topluluklardır. insanların taşları yontmaya başladığı, taşları kendilerini savunmak ve avlanmak için kullandıkları devirdir. Basit aletler yapılmıştır. insanlar bu çağda da mağaralarda yaşamışlardır. Doğal barınak olarak mağaraların seçilmesinde; olumsuz iklim şartlarından, hayvanlardan korunmak avcılık ve toplayıcılıkla elde ettikleri yiyecekleri depolamak etkili olmuştur. İnsanlar üretmeyi bilmedikleri için tüketici durumundadırlar. Kemikten zıpkınlar, taştan heykeller yapılmaya başlanmış, dönemin sonlarında ateş yakma öğrenilmiştir. Ateşin bulunmasıyla bu çağda çiğ yenemeyen besinler pişirilmiş, ısınmada kullanılmış, yırtıcı hayvanlardan korunulmuştur. ilk evcilleştirilen hayvan olan köpek, koyun bu çağda insanlığa hizmet etmiştir.


Neolitik Çağ (Yeni Taş ya da Cilalı Taş Devri)

Dönem: MÖ 6000-5000
insanın yoğun avcılık-toplayıcılıktan üretime, göçebelikten yerleşik yaşama geçtiği dönemdir. MÖ yaklaşık 6000 yıl öncesinden başlayan ve ilk üreticiliğe geçiş evresi olarak da adlandırılan Neolitik Çağ’ın en önemli özelliği, besin sorunlarının çözümüyle gerçekleştirilen büyük bir devrim olmasıdır. Neolitik Çağ insanı, bazı bitkilerin tarımını gerçekleştirmiş, yaban domuzu, yaban öküzü, at, eşek, keçi gibi birçok hayvanı da evcilleştirmiştir.

Avcılığın yerine hayvancılık, toplayıcılığın yerine ise tarıma geçilmiştir. insanoğlu ilk kez bu dönemde, doğa ile ilişkisini kendi lehine çevirmeyi başarmıştır. Tarım topraklan daha çok ovada bulunduğundan, mağara ve kaya sığınaklarında yaşayıp, uzak tarlalara gitmenin zorluğu anlaşılmış, bu ihtiyaç konut yapımı gereğini ortaya çıkarmıştır. Gerek besinlerin üretilmesi, gerek ilk yerleşik köy toplumlarının oluşması, insanlık tarihinde yeni bir çağın başlangıcıdır. Konut yapı malzemesi olarak kerpiç kullanılmıştır. Yeni Taş Devri anlamına gelen Neolitik Çağ, bu yüzden bir devrim olarak nitelenmektedir. Üretimle birlikte gelen yerleşik yaşam, giderek köylerin ve kentlerin kurulmasına yol açmıştır. ilk ticari faaliyetler bu devirde başlamıştır.

Kalkolitik Çağ (Maden Devri)

Dönem: MÖ 5000-3000
Kalkolitik Çağ, kültür tarihinde ilk kent kültürlerinin başladığı dönem olarak bilinir. Maden kullanımının çeşitlenmesi ve yaygınlaşması, tekerleğin kullanılması bu dönemde gerçekleşmiştir. Gelişkin tarım ve hayvancılık, insanın sosyal yapısındaki değişimleri giderek çabuklaştırmıştır. Yöneticiler, din adamları, çeşitli zanaatçılar gibi farklı grupların yanı sıra anıtsal mimari, savunma ve sulama sistemleri, uzak mesafe ticareti ile değerli maddelerinin ticareti de gelişmiştir. Bakırın kalay ile karıştırılarak tuncun elde edilmesi dönemin madenciliği açısından önemli bir gelişmedir.

Bu dönemde altın ve gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış gömü hediyeleri içeren mezarlıklar toplumsal değişikliğin kanıtıdır. Bu dönemin sonlarında bulunan demirin işlenmesi, sanayiinin gelişmesine neden olmuştur. Bakır ve tuncun yerini demirden silah ve eşyalar almıştır. Ticaret hızlanmış, toplumların birbirleriyle ilişkileri sağlanmıştır. Devrin sonlarında yazı bulunmuş, tarih öncesi çağlar bitmiştir.

Ülkemizde Kalkolitik Devir MÖ 5000-3000
Çorum ve çevresinde ilk yerleşim MÖ 5000 yıllarında, Kalkolitik döneme rastlar. Yörede kazısı yapılan merkezlerin hemen hepsinde, Kalkolitik çağa ait kaplar ve bakırdan yapılma malzemeler bulunmuştur. Ayrıca yörede diğer maden yataklarının bulunması, teknolojik evrimi çabuklaştırmış ve bölgede zengin etnik grupların ve krallıkların ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu devir eserlerine Alacahöyük, Büyük Güllücek, Boğazköy, Eskiyapar ve Kuşsaray’ da rastlanmıştır.
Yerleşimler bu dönemden itibaren devamlılık göstermiştir. En önemli Kalkolitik yerleşme, Alaca’nın Büyük Güllücek köyünde yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır.

Bu dönem mimarisinde Orta Anadolu için tipik 2-3-4 odalı evler, elde yapılmış siyah, gri, kırmızı renkli seramikler, bu devir için karakteristiktir. Bu dönemde damga mühür kullanımı yaygınlaşmış, idollerin (şematik insan tasvirleri) sayısı artmıştır.

Tarih Öncesi Devirlerin Genel Özellikleri

★ Tarih öncesi devirleri birbirinden kesin olarak ayırmak zordur.
★ Tarih öncesi devirlerde insanların kullandığı araç ve gereçlere göre bölümlendirilmiştir.
★ Tarih öncesi devirlerin başlama ve bitiş tarihleri bölgesel farklılıklar gösterir.
★ Tarih öncesi devirlerde bütün insanlar, aynı sıralamayı takip etmemişlerdir.
★ Bu dönem, yazının bulunmasıyla sona ermiştir.

Tarihi Devirlerde Ekonomik Faaliyetler

Bu dönem kendi aralarında dörde ayrılmaktadır.

1. İlkçağ (Eskiçağ)

MÖ 3500 yıllarında yazının Sümerler tarafından bulunması ile başlar, 375 yılında Kavimler Göçü veya 476 yılında Batı Roma imparatorluğunun yıkılması ile son bulur.
İlk çağda yerleşmelere Ortadoğu ve Asya’da rastlanır. Bu yerleşmelerin kaynağı Ortadoğu’nun verimli arazilerinin bulunduğu Mezopotamya’dır. Mezopotamya Uygarlığı Sümerlerin yarattığı uygarlık temelleri üzerinde yükselmiştir. Sümerler, MÖ 4000 yıllarında Orta Asya’dan gelerek Mezopotamya’nın güneyine yerleşmiş tanrıları adına “Site” adı verilen şehir devletlerini kurmuşlardır. Dünyada bilinen ilk site “Ur Sitesi” dir. Taş olmadığından evlerin yapımında kerpiç yapı malzemesi kullanılmıştır.

Mısır Uygarlığı, kendine özgü özellikleri ile Mısır’da Nil Vadisi çevresinde kurulmuştur.
Mısırlılar “Nom” adı verilen şehirlerin bir merkezde toplanması ile oluşmuş bir krallık kurmuş ilk çağın en büyük merkezi devleti olmuşlardır. Mimari alanda piramitler, labirentler, mezarlar, sfenksler yapmışlardır. Yaptıkları eserlerde estetik ve güzellikten daha çok yok olma korkusuyla büyüklük ve sağlamlığa önem vermişlerdir. ilk defa sulu tarım sistemi bu dönemde Hititler tarafından uygulanmıştır. Bu dönemdeki siyasi yapı genellikle şehir devletleri şeklindedir.

2. Ortaçağ (375 yada 476/1453)

375 veya 476 yılında başlayıp, 1453 İstanbul’un fethine kadar (Doğu Roma imparatorluğu’nun yıkılışına) kadar geçen süredir.

Ortaçağda Roma egemenliği hakimdir. Roma imparatorluğu döneminde şehirler ve şehir hayatı daha da gelişmiştir. Deniz ve karayolundaki ilerlemeler ile şehirler önem kazanmıştır. Bu dönemde Roma, Atina, İstanbul büyük önem kazanmıştır. Roma bu dönemde bir milyona yaklaşan nüfusu ile yönetim, ticaret, kültür, iletişim ve diğer hizmet alanlarında merkez konumuna gelmiştir. “Her yol Roma’ya çıkar” sözü de buradan gelmektedir.

Batı Roma imparatorluğu’nun 5. yüzyılda yıkılmasıyla şehir yerleşmeleri azalmaya başlamıştır.
1071 Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasıyla Türk boyları Anadolu’ya gelmiştir. Anadolu’da zamanla Türk boylarının artmasıyla boş ve tenha olan bozkırlar nüfuslanmış, göçebelikten yerleşik hayata geçen Türklerin sayısı zamanla Bizans nüfusunu geçmiş ve Anadolu Türk yurdu haline gelmiştir. Selçuklular döneminde yollar üzerinde kervanların güvenliklerini sağlayan kervansaraylar kurulmuştur.
Bilecik yöresinde kurulan Osmanlı döneminde ise Bursa, Balıkesir, İzmit öncelikle gelişmeye başlamıştır. Devlete ait olan topraklar; has, zeamet ve tımar olarak üç gruba ayrılmıştır.

3. Yeniçağ (1453/1789)

Doğu Roma imparatorluğunun 1453 yılında Fatih tarafından yıkılması ile başlar. 1789 Fransız ihtilali ile son bulur.

Bu dönemde Avrupa’da merkezi krallıklar güçlenerek, feodalite son bulmuştur. Coğrafi keşifler, Rönesans ve Reform hareketleri başlamış, ekonomik yaşam, Batı Avrupa’da buhar makinesinin icadı ile değişime uğramıştır. Sanayi devriminden önce ekonomik hayata kırsal kesimde çalışanlar yön verirken bu devirde hızlı bilimsel gelişmeler tarım ve ticaret gelirlerinin artmasına neden olarak sanayi devrimini ortaya çıkarmıştır.
Sanayi devrimiyle toplum yaşamında köklü değişiklikler olmuş, üretim ve ulaşım araçları gelişmiştir. Dünya hızla gelişen makineleşme sürecine girmiş ve nüfus daha hızlı artmaya başlamıştır.

NOT: “Sanayi Devrimi” Avrupa’da 18. ve 19. Yüzyıllarda yeni buluşların üretime uygulanması ve buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması, bu gelişmelerin de Avrupa’daki sermaye birikimini arttırmasına denir.

4. Yakınçağ (1789/- )

1789 Fransız ihtilali ile başlayıp, günümüze kadar geçen dönemdir.

Bu çağda gelişen sanayi, ticareti de canlandırmıştır. Önceleri buharlı tren ve gemiler devreye girmiş daha sonra gelişmelere bağlı olarak 19. yüzyılda teknoloji olağanüstü boyutlara ulaşmıştır. 2. Dünya Savaşandan bu yana sanayileşmeyle sürekli artan karayolu otomotiv sanayi, hava ulaşımı, binlerce tonluk yüklerin taşınabildiği gemiler ve demiryolları ağı geliştirilmektedir. Tarımda biyoteknoloji alanındaki gelişmelerle daha fazla verim alınabilmektedir. Biyoteknolojiyle yeni çeşitler geliştirmek temel amaçtır. Kaybolmakta olan türlerin korunmasında, çoğaltılmasında çeşitli doku kültürü yöntemleri uygulanmaktadır.

NOT: Biyoteknolojinin tarımsal gıda ihtiyaçlarının karşılanmasında etkili bir yöntem olduğu savunulsa da günümüzde bunun insan sağlığını tehdit ettiği görüşü de ileri sürülmektedir. Bu amaçla günümüzde gelişmiş toplumlar kimyevi maddelerden uzak organik tarıma yönelmektedir.

Çağımızın en büyük olaylarından biri de bilgisayar teknolojisinin ilerlemesi ve internettir. E-posta ve e-ticaret kimileri için yeni kavram olsalar da dünya genelinde ticari işleri ve iletişimi yürütme biçiminde ortaya çıkan ve çok yakında herkesi etkileyecek olan değişmeleri ifade etmektedir. E-posta insanların bilgisayar ekranına yazdıkları mesajları gerekli alıcı donanıma sahip kişilere anında ulaştırmasını sağlar. Bu durum mektuptan, fakstan, telefondan çok daha ekonomik ve hızlı bir iletişim sağlamaktadır. Dünyanın bir ucunda olan olaylar anında dünyaya yayılabilmektedir. Bu da küçülen dünya demektir. Anında dünyanın dört bir yanından istenilen bilgilere ulaşılabilmektedir.

E-ticaret ise mal ve hizmetlerin internet üzerinden alınıp satılmasıdır. E-postadan daha yenidir ve daha tam benimsenmemiştir. internet ortamında alıcı kişi anında alternatif ürün piyasasını evinden izleyebilir, ürünleri karşılaştırabilir. Bu sistemle, marketten alışveriş, para transferleri, hisse alımı, tatil yeri ayarlama, uçak bileti alma gibi işlemler evden, işyerinden yapılabilmektedir. Bu çağın en önemli aracı yukarıda bahsedilen yönleriyle internettir.

Ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesi

insanlar varoluşundan günümüze kadar çeşitli ekonomik faaliyetlerle yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bazı geçim tarzları geçmişten günümüze kadar özelliğini korumuştur. Çeşitli geçim kaynaklarının varlığı toplumsal yapının da farklılaşmasında etkili olmuştur. İnsanlar yaşamlarını kolaylaştırmak için önce kendi gücünü sonra hayvan gücünü, daha sonra buharı, en son da elektriği kullanmıştır. Tabi ki bunların hepsinde insan gücüne gereksinim de vardır.
Tarım ve hayvancılık 11. ve 12 yüzyıla kadar önemini korumakla beraber ticaret de önemli bir geçim kaynağı olmuştur. Ticaretin gelişmesi üretim merkezlerini birbirine bağlayan yolların da oluşmasına neden olmuştur. Hititler Dönemi’nde yapılan yollar Roma Dönemi’nde geliştirilmiş, ticaret daha da önem kazanmıştır. Ticaret yollarının uzun ve güvenli olmamasından dolayı Selçuklular Dönemi’nde ticaret kervanlarının rahatlığı için kervansaraylar yaptırılmıştır. Osmanlılar Dönemi’nde de aynı amaçla hanlar yaptırılmıştır. ipek Yolu Asya ve Avrupa arasında toplumsal değişim açısından önemli bir yere sahip olmuştur. 15. yüzyılda ticaretin denizaşırı ülkelere yapılması Avrupa açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Ekonomik yaşam Avrupa’da buhar makinesinin icadıyla değişmeye başlamıştır.

17. yüzyılda başlayan hızlı bilimsel gelişmeler tarım ve ticaret gelirlerini artırmış ve sanayi devriminin temellerini oluşturmuştur. Sanayi devrimiyle üretim ve ulaştırma araçlarında büyük gelişmeler olmuştur. Sanayi Devrimi dünyada nüfusun da artışında etkili olmuştur. Tarımda makineleşme topraktan elde edilen ürün miktarını artırmıştır.

Bilgisayarın icadı, bilgi paylaşımında çok önemli bir adım olmuştur. insanlar günümüzde bilgisayar ve internetle küçülen dünyada har an dünyanın her noktasına ulaşabilmektedir.

Geçmişten Günümüze Ekonomik Faaliyetler Ders Notu PDF İçin Tıklayın.

ByGeo: Coğrafya hayata bakış açım, hayat felsefem..